21.11.2025
Garmin, 1989’da kurulan ve bugün hem GPS tabanlı navigasyon hem de giyilebilir teknoloji denince akla gelen, dünya çapında bir teknoloji markası. Otomotiv, havacılık, denizcilik, outdoor ve spor/fitness gibi farklı alanlara yönelik GPS’li cihazlar ve akıllı saatler üretiyor; yani bir yandan koşucunun bileğinde, diğer yandan pilotun kokpitinde, kaptanın köprüsünde karşımıza çıkıyor.
Markanın felsefesini tek cümlede özetlersek: “İçten mühendislik, dışarıda hayat.” Garmin, ürünlerini kullanıcıların tutkuyla yaptığı aktiviteleri daha güvenli, ölçülebilir ve keyifli hâle getirmek için tasarladığını söylüyor.
Yalnızca “akıllı cihaz” değil, koşucu, bisikletçi, dağcı, kaptan, pilot, dalgıç gibi spesifik kullanıcılar için özel çözümler sunuyor.
Ürünlerini, kullanıcıların performanslarını takip edip geliştirmelerine, güvenli kalmalarına ve zamanı verimli kullanmalarına yardımcı olacak şekilde kurguluyor.
Spor & fitness: Koşu, bisiklet, triatlon, yüzme, salon sporları
Outdoor & macera: Trekking, hiking, kamp, off-road, tırmanış
Marine (denizcilik): Yatçılar, balıkçılar, yelkenliler
Havacılık: Özel uçak pilotları, ticari uçuşlar, helikopterler
Otomotiv & moto: Araç içi navigasyon, motosiklet ve off-road cihazlar
Sağlamlık tarafı da Garmin’in imzası: birçoğu suya, toza, darbeye dayanıklı, uzun pil ömürlü ve zorlu koşullara göre tasarlanmış “tool” hissi veren cihazlar. Outdoor saatlerinde güneş enerjisi desteği, güç tasarruf modları ve askeri dayanıklılık testleri gibi detaylar, markayı “süs akıllı saati” çizgisinden net şekilde ayırıyor.
Garmin dünyasını anlamanın en iyi yolu, onu alanlara göre okumak.
Forerunner: Koşu ve triatlon odaklı saatler
Fenix / Epix: Çok sporlu, premium, outdoor + performans hibritleri
Venu / Vivo serisi: Günlük kullanım & fitness odaklı akıllı saatler ve bileklikler
Bu saatlerde tipik olarak:
Kısacası Garmin burada, “sadece adım sayan bileklik” değil, sporcunun antrenman defteri ve koçu gibi davranan cihazlar sunuyor.
Fenix / Epix / Instinct: macera saatleri
eTrex: Elde taşınan GPS cihazları
inReach: Uydu haberleşme cihazları
Köpek takip sistemleri: Av & iz takip için öne çıkıyor.
Bu kategoride dikkat çeken özellikler:
Burada Garmin’in farkı, “şehir içinde” değil, tamamen bağlantının koptuğu yerler için de çözümler sunması.
Chartplotter: Çok işlevli ekranlar
Balık Bulucular ve Sonar Sistemleri
Panoptix LiveScope: Gerçek zamanlı görüntüleyen sonar teknolojileri
Force: Elektrikli trol motorları
Navionics: Deniz haritaları ve marine ses sistemleri
Özellikle LiveScope, su altını adeta canlı video gibi gösteren sonar sistemiyle, geleneksel balık buluculardan çok daha detaylı ve gerçek zamanlı veri sunuyor.
Garmin, havacılıkta panel yerleşimi ve kokpit çözümleriyle büyük bir oyuncu:
G1000: Entegre cam kokpit sistemleri
Navigasyon: haberleşme, hava radarı, oto pilot ve uçuş göstergelerini tek ekosistemde birleştiren aviyonik çözümler
Garmin Autoland: Acil durumlarda, pilot devre dışı kalsa bile uçağı kendi kendine güvenle indirmeyi hedefleyen otomatik iniş sistemi.
Bu sistem, tüketici elektroniği tarafındaki “akıllı özellik” kavramını, havacılıkta hayat kurtaran otomasyon seviyesine taşıyor.
Araç içi navigasyon cihazları
Overlander off-road: Karavan ve overland kullanıcılarına yönelik modeller
Motosiklet ve bisiklet için özel tasarlanmış GPS cihazları
Aynı zamanda otomotiv üreticileri için entegre infotainment ve navigasyon çözümleri sunuyor.
Garmin, 1989’da kurulan ve bugün hem GPS tabanlı navigasyon hem de giyilebilir teknoloji denince akla gelen, dünya çapında bir teknoloji markası. Otomotiv, havacılık, denizcilik, outdoor ve spor/fitness gibi farklı alanlara yönelik GPS’li cihazlar ve akıllı saatler üretiyor; yani bir yandan koşucunun bileğinde, diğer yandan pilotun kokpitinde, kaptanın köprüsünde karşımıza çıkıyor.
Günümüzde odaklanma becerimiz, hem kişisel hem de profesyonel yaşamda kritik bir avantaj haline geliyor. Ancak, bu beceride kayda değer bir zayıflama söz konusu. Bu yazıda önce “dikkat süresi” kavramının ne olduğunu, tarihsel seyri ve günümüzde geldiği düzeyi ele alacağım. Ardından kısalmasının ne tür olumsuz etkileri olduğunu açıklayıp, son olarak da dikkat süremizi nasıl uzatabileceğimize dair pratik ve bilimsel destekli yöntemleri paylaşacağım.
Atatürk’ün son yılları, büyük laflardan çok, iyi hazırlanmış dosyaların hayata geçtiği bir dönemdi. 10 Kasım’da, 1935’ten vefatına uzanan çizgide hangi kararların Türkiye’nin uzun ömürlü altyapısını kurduğunu hatırlayalım.
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan ettiği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı seçildiği günü anıyor. Bu tarih, “ülkeyi kim yönetir?” sorusuna net bir cevap verildiği gün. 29 Ekim, 1925’ten beri kanunla resmî bayram; her yıl yalnızca geçmişe saygı için değil, ortak geleceğe bakmak için de kutlanıyor.
İnsan sesi, akciğerlerin sağladığı hava akımı, gırtlaktaki (larinks) ses telleri ve ses yolunun (boğaz–ağız–burun) şekillenmesiyle üretilir. “Ne kadar yükseğe çıkabiliriz?” sorusunun cevabı; ses tellerinin boyu–gerilimi, nefes basıncı, tekniğiniz ve rezonans kontrolünüz tarafından belirlenir. Aşağıda, gereksiz uzatmadan ama ayrıntıya girerek sınırları netleştiriyoruz.
Freddie Mercury, müzik tarihinin en karizmatik ve etkileyici sahne sanatçılarından biriydi. 1946 yılında Zanzibar’da doğan ve asıl adı Farrokh Bulsara olan Mercury, 1970’te kurulan Queen grubunun solisti, söz yazarı ve yaratıcı kalbiydi. Sahnedeki enerjisi, vokal gücü, özgüveni ve teatral tarzıyla rock müziğe yeni bir sahne anlayışı kazandırdı. “Bohemian Rhapsody”, “Somebody to Love”, “We Will Rock You”, “Don’t Stop Me Now” gibi efsaneleşmiş şarkılarla yalnızca bir müzisyen değil, bir kültür ikonuna dönüştü. Onun sesi, duyguyu yalnızca notalarda değil, tüm vücuduyla sahneye taşırdı.
Her yıl 10 Ekim’de tüm dünyada “Dünya Ruh Sağlığı Günü” kutlanır. Bu özel gün, zihinsel sağlığın önemine dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve toplumdaki önyargıları azaltmak amacıyla kutlanır. Ruh sağlığı, fiziksel sağlık kadar önemlidir; çünkü düşüncelerimiz, duygularımız ve davranışlarımızın merkezinde yer alır. Ancak çoğu zaman görünmez kalır. 10 Ekim, bu sessizliği kırmak için var.
Minimal kamp, fazlalıkları dışarıda bırakarak odağı yeniden kendimize ve doğaya çevirdiğimiz bir deneyim. Az eşya, az karar ve sessiz bir ritimle yola çıktığınızda, zihnin iç gürültüsü doğal olarak kısılıyor. Buradaki amaç kaçmak değil; dikkati sadeleştirip algıyı keskinleştirmek. Küçük bir barınak, mevsime uygun bir uyku düzeni, bir ışık kaynağı ve su çoğu zaman bu kadarının yeterli olduğunu ilk gece anlıyorsunuz. Çanta hafifledikçe zihnin de hafiflediğini, karar yükünün azaldığını, kalan kararların daha net verildiğini fark etmek kolaylaşıyor.
